İnce Düşünen Kadın vs Düz Mantık Erkek

Açıklıyorum! Kadın – Erkek ilişkilerindeki çatlakları meydana getiren depremlerin köküne ineceğim! Bir sosyolog, bir psikolog ve hatta evli bile değilim. Lakin evli anne – babanın evladı, amcası, dayısı, halası, teyzesi evli bir yeğenim. Yani, her şeyi yaşayarak öğrenmenin de aslında o kadar gerekli olmadığını bilenlerdenim.
Öğrenirken daha az hata yapmak için örnekler üzerinden yaşıyorum hayatımın bir kısmını. Annem bir kadın, babam bir erkek. Ben bir erkek, sevgilim bir kadın. Etrafta zibilyon tane benden önce benim sevgilimle etmemin muhtemel olduğu kavgaları etmiş çift var. Neden bir yenisini ben edeyim? Ha, bu formüle bakılacak olursa mükemmele yakın bir ilişkinin tarafı olmam gerekiyor. Öyle mi? Çok uzak değilim bu ihtimale.
Kadın ince düşünür, erkek daha basit. Bunda hemfikir olalım. Peki bu bilgiyi biz ilişkilerde nasıl kullanacağız? Ne işimize yarayacak?
Kadınlarla başlayalım…
Erkek aslında basit bir varlık. Bazen, bazı talepleri oluyor ve yalnızca bu taleplerinin gerçekleşip gerçekleşmediğiyle ilgileniyorlar. En şair adam bile basitlikten ölebilir. Ki şairlerin birçoğu cinsel dürtülerle şiir yazar. En anlamlı şiirlerde bile mevzu bir çift göze odaklanır, el tutuşmaktan girer kasıklardan çıkar şair. Kadının hatası da burada başlıyor. Gözlerini kısıyor, erkeğe bakıyor. Vaov. Romantik bir şey var karşısında. Başlıyor düşünmeye. Anlamlar yüklüyor. Erkeğin kadına ne kadar değer verdiğini ölçüp biçiyor, ne kadar düşünceli bir erkek diye şak diye apoleti takıyor herife. Bir adım sonrasında erkekten çiçek bekliyor. Şiirlerin dozu artmalı, her akşam çıkmasında erkek fazladan bir kazak almalıya doğru gidiyor iş. Sonra diyor ki bu adam çocuğun altını da değiştirir. Derken evlilik hayalleri…
Erkeklerle devam edelim…
Erkek kadını görüyor. Kadın güzel. Kalçalar oturmuş. Muhabbeti falan da fena değil. Lakin kendinde var olan hiçbir şey kadını ikna etmek için yeterli değil. Erkek odunluğunu zorluyor. 1-2 Şiir yazıyor, beceremiyorsa ezberliyor.  Birkaç kadın kitabı falan derken çiçek bakarken buluyor kendini. İlk görüşme önemli. Acaba kadın hangi kokuyu seviyor? Ona göre koku sıkılıyor. Bu sırada kadının neden şiir sevdiği, kitaplarla neden ilgilendiği, o kokunun aslında ne anlama geldiği ve çiçeğin manası hiç umrunda değil erkeğin. Çünkü erkek hedefe koşuyor!
Erkek ve kadına gelelim.
Erkek ve kadın buluşuyor. Kadın şiiri beğeniyor, erkek hedefe yaklaşıyor. Kadın çiçeği kokluyor, erkek hedefe yaklaşıyor. Erkek kadının kitaplarını anlatıyor, kadın mest oluyor, erkek hedefe yaklaşıyor. Derken iki gönül bir oluyor. Erkeğin düz mantıklığı odunluğa, kadının ince düşünmesi abartıya, dırdıra dönüşüyor. Samanlık yanıyor.
Formül: Erkeğin düzlüğünü, kadının inceliğini kabul edelim. Rol yapmadan, kadını kadın gibi, erkeği de erkek gibi sevelim.