İsyan güzeldir…

Cuma günü Çerkezköy Belediyesi önünde, çeşitli gerekçelerle işten çıkartılan taşeron işçilerin eylemi vardı. Çerkezköylüler bilir. Ne zaman bir eylem ya da basın açıklaması yapılacaksa, adres Belediye önüdür.
Basın mensubu olarak ben de Belediye önünde, işten çıkartılan işçilerin protestolarını takip ediyordum. Protestocu gruba yaklaşınca henüz eylemin başlamadığını, organize olmakta zorlandıklarını gördüm. Bunu gören sadece ben değildim tabi…
Genç yaşına rağmen bir siyasi partinin eski yöneticilerinden ve bilmem ne kolları eski başkanı olan zat da eylemcilerdeki organizasyon sıkıntısını görmüş olacak ki aralarına girmiş, organizatörlüğe soyunmuştu. Ben de haberci refleksi ile fotoğraf çekince organizatör arkadaş (aklınca) laf soktu. ‘Çek iyi çek, yazarsın eylemi benim organize ettiğimi’ gibi bir şeyler söyledi.
Oldu mu şimdi organizatör arkadaş? Tam hayırlı bir iş yapacaktın, haklarını arayan emekçilere destek olacaktın, ben de seni takdir edecektim ama sen yine tutamadın kendini! Yine eline yüzüne bulaştırdın…
Aslında bu davranışı normal karşılamak lazım. Belki de ben fazla abartıyorumdur. Nitekim organizatör arkadaş bu yaşına kadar Belediye önüne genellikle siyasetçilerle fotoğraf çektirmek için gelmiş, Meydanda yapılan protestolara hep uzaktan bakmış, sosyal medyadan da protestocuları kınayarak üzerine düşeni yapmıştı.
İsyan güzeldir organizatör arkadaş. Hak aramak da kötü bir şey değildir. Eğer bir emek hırsızlığı varsa, sokağa çıkmak, protesto gösterisi yapmak kesinlikle ayıp değildir.
Sen de çıkacaksın muhakkak sokağa, hakkını arayacaksın. Ben neden kötü yazayım seni? Sen yeter ki mazlumun yanında ol…
Ha bir de sana tavsiyem, eylemlerde öyle mahzun da olma. Hatta mümkünse dik dur, eğilme! Kefeninle falan gel! Yeter ki sokağa çık…
Çünkü haksızlığa karşı isyan güzeldir, güzelleştirir!