Yüceer’den ‘kadının itaati ibadettir’ sözüne tepki: “Çağdışı bir zihniyetin tezahürü”
CHP Tekirdağ Milletvekili, KEFEK Başkan Vekili Candan Yüceer, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın zorunlu eğitim çağındaki çocuklara ders kitaplarında okutulan, ‘kadının itaati ibadettir’ sözünü ‘kadının aile içindeki yerine işaret ediyor’ olarak savunmasına tepki gösterdi. Yüceer, “Bakan Yılmaz’ın ‘kadının aile içindeki yerine işaret ediyor’ olarak savunması çağdışı bir zihniyetin tezahürüdür” dedi.
“ÇAĞDIŞI BİR ZİHNİYETİN TEZAHÜRÜDÜR”
CHP Tekirdağ Milletvekili, KEFEK Başkan Vekili Candan Yüceer, ‘kadının itaati ibadettir’ sözüne yaptığı yazılı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Yüceer açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Eğitim ve öğretimin en üst kademesindeki isim olan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın, zorunlu eğitim çağındaki çocuklara ders kitaplarında okutulan, ‘kadının itaati ibadettir’ sözünü, ‘kadının aile içindeki yerine işaret ediyor’ olarak savunması çağdışı bir zihniyetin tezahürüdür. Bu zihniyet, kadın ve erkeği eşit görmeyen, kadını birey olarak değil de aile içinde toplumsal rollerine hapseden, sosyal ekonomik ve siyasi hayattan koparan, sadece çocuk doğurmakla sınırlı gören bir anlayıştır.
“ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ, GERİCİ UYGULAMALARA KURBAN EDİLMEKTEDİR”
Yeni müfredatla siyasi çıkarları uğruna bilimsel ve laik eğitimin son kırıntılarını yok eden Bakanlık, Medeni Kanun yerine, toplumsal cinsiyet rollerini dini motiflerle orta öğretim çağındaki çocuklara normalmiş gibi anlatmakta sakınca görmemektedir. Çağın gerektirdiği nitelikli, çağdaş, bilimsel ve teknik donanıma sahip eğitim alması gereken çocuklarımızın geleceği, gerici uygulamalara kurban edilmektedir. Öncelikle, bu eğitim sistemiyle yetişen nesillerin toplumsal cinsiyet eşitliğini, özgür-eşit bireyler olduğunu kavrayabilmesi mümkün değildir. Bu durum eşitliği taahhüt ederek imzaladığımız uluslararası anlaşmalarla da bağdaşmamaktadır.
“BAKANLIĞIN GÖREVİ EŞİTSİZLİĞİ MEYDANA GETİREN KOŞULLARI ORTADAN KALDIRMAKTIR”
Bakanlığın görevi kadın-erkek eşitsizliğini savunmak, var olan eşitsizliği pekiştirmek değil, eşitsizliği meydana getiren koşulları ortadan kaldırmaktır. Bu yönde adımlar atmak, kadını ikinci sınıf olarak gören cinsiyetçi ifadeler ders kitaplarından çıkarmak, toplumsal cinsiyete duyarlı bir ders programı oluşturmaktır.
Aklı ve bilimi referans alarak, çocuklarımızın eşit-özgür bireyler olarak yetişmesini sağlamak için çağdaş eğitime geri dönülmelidir. Uygar bir geleceği inşa etmenin tek yolu, laik ve bilimsel eğitimdir.”