“Tehdit varsa şahit göstersin”

“Tehdit varsa şahit göstersin”
Yayınlama: 29.08.2014
A+
A-

Belediye Meclis Üyesi Dr. Remzi Garip’in TMS Çerkezköy Şube Başkanı Murat Koçak’la yaşadığı gerginlikle ilgili yaptığı ikinci basın açıklamasına Koçak’tan cevap gecikmedi. Kendisinin, Çerkezköy’de yaşadığı on yıl boyunca tek bir Allah’ın kulunu bilerek ya da bilmeyerek tehdit etmediğini ve hiç kimseye hakaret etmediğini belirten Murat Koçak, “Garip, dilekçesinde, kendisini Simit Sarayı diye bilinen işletmede tehdit ettiğimi söylemiş ama tehdidin ne olduğunu ve içeriğini söylememiştir. Tehdit gibi bir ağır itham konusunda herhangi bir şahit de gösterememiştir. Orada bulunan Ömer Kılınç Bey’in oğlu Ali Kılınç ve daha sonra yanımıza katılan Ömer Kılınç yaşanan bu diyalogların şahididir. Konuşmamızın gelişen sürecinde kendinsin ve benim yüksek sesle tartıştığımız doğrudur, ancak tehdit edecek düzeyde bir tartışma ortamı ilgili şahsın kurgusudur. Altmış yaşında olduğunu ve bu tip kurgular ve egolar taşıyan birinin yine bu tip kurgular kurmadan önce bir ruh sağlığı uzmanına uğramasına yaşça küçük bir kardeşi olarak tavsiye ederim. Yoksa Deli Ziya, Rahmetli Paşa, Plakacı Ahmet, Rahmetli Bülent, Rahmetli Hüseyin ve Vildan’dan sonra yanlarına Dr. r.g. Efendiyi eklemek listeyi sadece uzatmaktan başka bir işe yaramaz. Ama olsun biz bu listeyi seninle de severiz” ifadelerine yer verdi
 
 
Türk Metal Sendikası Çerkezköy Şube Başkanı Murat Koçak, Belediye Meclis Üyesi Dr. Remzi Garip’in kendisi ile ilgili yaptığı ikinci yazılı basın açıklamasına ‘Deli Ziya, Plakacı Ahmet, Paşa, Vildan ve diğerleri’ başlıklı açıklama ile cevap verdi.
murat koçak açıklamaBAŞKA BİR BOYUTA TAŞINDI
Açıklamasının başında, Çerkezköy basınına ve kamuoyuna yansıdığı üzere Belediye eski Başkanlarından Remzi Garip’le aralarında pek de hoşnut olmadığı bir diyalog süreci yaşandığını hatırlatan Koçak, “İki ayrı zamanda gerçekleşen ve karşılıklı olarak yaşadığımız tartışma sürecinin ikincisinin, ilgili şahsın savcılığa benim tehdit ve hakaret içeren beyanlarda bulunduğuma dair şikayet dilekçesi ile başvurması meseleyi başka bir boyuta taşımıştır” dedi.
KİMSEYİ TEHDİT ETMEDİM ETMEM DE
Kendisinin, Çerkezköy’de yaşadığı on yıl boyunca tek bir Allah’ın kulunu bilerek ya da bilmeyerek tehdit etmediğini ve hiç kimseye hakaret etmediğini belirten Murat Koçak, “İşçi arkadaşlarımız, esnaf arkadaşlarımız, siyasi cenap ve kamu kesiminde çalışan kamu personelimiz bunu gayet iyi bilmektedirler. Bu çerçevede ilgili şahısla yaşadığımız bu ikinci diyalogumuzda onu tehdit etmemişimdir, etmem de” ifadelerini kullandı.
MADEM TEHDİT İDDİASI VAR ŞAHİT GÖSTERSİN
Ardından, Remzi Garip’in tehdit iddialarının gerçeği yansıtmadığını dile getiren ve yaşanılan olayı anlatan Koçak, “Garip, dilekçesinde, kendisini Simit Sarayı diye bilinen işletmede tehdit ettiğimi söylemiş ama tehdidin ne olduğunu ve içeriğini söylememiştir. Tehdit gibi bir ağır itham konusunda herhangi bir şahit de gösterememiştir. Kamuya açık bir kafeteryada ve kameraların olduğu bir mekanda tehdit ve hakaret ile ilgili madem ithamı var, savcılığa sunduğu dilekçede şahit göstermesini de beklerdim. Kaldı ki orada bulunan Ömer Kılınç Bey’in oğlu Ali Kılınç ve daha sonra yanımıza katılan Ömer Kılınç yaşanan bu diyalogların şahididir. Konuşmamızın gelişen sürecinde kendinsin ve benim yüksek sesle tartıştığımız doğrudur, ancak tehdit edecek düzeyde bir tartışma ortamı ilgili şahsın kurgusudur.
ÇAY İÇİP KONUŞMAK İÇİN YANLARINA GİTTİM
Benim Simit Sarayı adlı işletmenin önünden tesadüfen geçerken ilgili şahsı gördüğüm daha sonra dönüp masalarına gittiğim, afiyet olsun beyler dedikten sonra yaşanan bu olayı karşılıklı konuşmamız gerektiğini söylemem üzerine, ilgili şahsın konuyu derhal Belediye Komisyonu mevzusuna getirip, bu meselenin komisyondan geçmeyeceğini, benim de onun üzerinde baskı oluşturduğunu söyledi. Bu süreçte ne kendisinin ne de herhangi bir komisyon üyesini aramışlığım yoktur. Böyle bir durum varsa komisyondaki arkadaşlar çıkıp açıklasınlar. Kaldı ki kendisini ilgili komisyonun tek karar vericisi değildir. Biz ne olursa olsun komisyon ve meclis kararına saygılıyız. Ben sadece yaşadığımız süreci herkese açık olan bu mekanda oturup çay içip konuşmak maksadıyla yanlarına gitmiştim. Kendisinin nezaketen de olsa buyurun oturun demesini beklerken ayak üzeri beni hesaba çekme tavrı son derece iticiydi” cümlelerine yer verdi.
KENDİ KURGUSU
Bundan önceki yaşanan olayın, şahsına değer veren birçok arkadaşında gerginliğe sebep olduğunu vurgulayan Koçak, “İlgili şahsa duyulan bu tavırları biz her zaman elimizden geldiğince önleriz. Ancak ilgili şahsın savcılığa verdiği bu tehdit dilekçesi, çeşitli korkuları olduğu ve adli koruma beklentisi taşıdığı düşüncesini oluşturmuştur. Kısacası bu olaylar ve yaşanan şikayet dilekçesi meselesi kendisinin bir kurgusudur” dedi.
ŞOVMEN LAFI ARTIK SIKTI
Garip’in kendisi için kullandığı şovmen kelimesini de değerlendiren Murat Koçak, “Dilekçesinde, beni şov yapan biri olarak tasvir etmesi ayrıca bir komedidir. Güleyim mi ağlayayım mı bilemedim. Hem karşısına geçip hakaret-tehdit edeceğim, hem de büyük kürsü konuşmasıyla şov yapacağım. Çok enteresan. Bu arada, Remzi Bey daha önce bir sürü kişiyi şov yapmakla suçlamıştı. Klasik lafı herhalde. umarım bu şov söylemi bende son bulur. Çok sıktı çünkü” diye konuştu.
ONUN İTİBARI VE KARİYERİYLE NE İŞİM OLUR
Koçak açıklamasını şöyle sürdürdü: “Dilekçesinde itibarını ve kariyerini bitirmeyi planladığımı söylemişler. Bir kişinin itibarını ve kariyerini kendi tavır ve davranışları belirlemektedir. Kaç yaşında adam, benim onun itibarı ve kariyeri ile ne işim olur. Bu konuda kendisinden yaşça küçük bir kardeşi olarak ruh sağlığı uzmanından destek almasını tavsiye ederim. Ayıp bir şey değil. Başka bir senaryosu ise ticaretine zarar vereceğim yönünde vermiş olduğu ifadedir. Hiç de aklıma gelmez. Çok enteresan, çok değişik bir düşünce yapısı var, konuşmaya değmez.
RUH SAĞLIĞI UZMANINA GÖRÜNSÜN
Her şeyin dışında, benim Çerkezköylü hemşerilerime olan saygım ve sevgim iyi bilinmektedir. Bu çizgimi bozmayı da istemem. Kimse de bu çizgiyi bozacağıma şüphe duymasın. Bu tip zihin aşırı oyunlara gelmem. Son olarak, Çerkezköy’de bulunduğum bu süreçte çok sevdiğim bir memleket edindim. Şehri şehir yapan farklı insan unsurları olduğunu fark ettim. Bunlardan bir grubunun da Deli Ziya, Rahmetli Paşa, Plakacı Ahmet, Rahmetli Bülent, Vildan gibi, varlıkları ile şehrimize güzellikler katan ve katmış, gelmiş geçmiş bu arkadaşlarımız aklıma geldi ne hikmetse. Yine son olarak altmış yaşında olduğunu ve bu tip kurgular ve egolar taşıyan birinin yine bu tip kurgular kurmadan önce bir ruh sağlığı uzmanına uğramasına yaşça küçük bir kardeşi olarak tavsiye ederim. Yoksa Deli Ziya, Rahmetli Paşa, Plakacı Ahmet, Rahmetli Bülent, Rahmetli Hüseyin ve Vildan’dan sonra yanlarına Dr. r.g. Efendiyi eklemek listeyi sadece uzatmaktan başka bir işe yaramaz. Ama olsun biz bu listeyi seninle de severiz.
HİÇKİMSE RANT BEKLENTİSİ İÇİNDE OLMASIN
Türk Metal Sendikası olarak tek gayemiz çok büyük özveri ve yatırımla gerçekleştirdiğimiz bu atıl halde bulunan değerimizin üyelerimize ve halkımıza kazandırmasıdır. Bu işten hiç kimsenin rant ve beklenti içerisinde bulunmamasını tavsiye ederiz.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.