Skandalın Daniskası!

   Önceki gün Çerkezköy’de gazetecilik yapan bir meslektaşımız tarafından kamuoyu ile paylaşılan bir iddia, sosyal medyada büyük yankı buldu. Bahse konu gazeteci, Bölgemizde görevden alınan bir okul müdürünün yürütmenin durdurulması için dava açtığını ve Eğitim Birsen’e üye öğretmenin ayrıca Okul Müdürü iken bazı siyasiler tarafından taciz edildiğinin iddia edildiğini belirtti.
Gazeteci meslektaşımız ayrıca Müdüre Hanım’a ulaştığını fakat konunun yargıda olması sebebi ile Müdüre Hanım’ın bilgi vermek istemediğini açıkladı.
Sosyal Medya’da yankı bulan bu olayın ardından ben de bahse konu Müdüre Hanım’a telefonla ulaştım ve kendisinden konu ile ilgili bilgi almak istedim. Ancak Müdüre Hanım bana da konunun yargıda olduğunu ve konuşmak istemediğini, eğer konu ile ilgili bilgi almak istiyorsam bağlı bulunduğu Eğitim Bir Sen’e gitmem gerektiğini söyledi.
Ben de bunun üzerine Eğitim Bir Sen Çerkezköy Şube Başkanı Ahmet Üzgün’ün yanına giderek konuyu anlattım. Ahmet Üzgün de bana konu hakkında bilgisi olmadığını belirtti ve Eğitim Bir-Sen Tekirdağ İl Başkanı’nı aradı.
Eğitim Bir Sen İl Başkanı ile görüşen Ahmet Üzgün, bahse konu Müdüre Hanım’ın görevden alınmasının ardından yürütmenin durdurulması için dava açtığından Sendikanın haberdar olduğunu fakat davanın içeriği hakkında bilgileri olmadıklarını söyledi.
Müdüre Hanım’ın davasında haklı mı ya da haksız mı olduğuna Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri’nin karar vereceği hususunda hepimiz hemfikiriz sanırım. Benim temennim, eğer Müdüre hanım haksız yere görevden alınmış ise bir an önce bu yanlıştan dönülmesi yönündedir.
Ancak bu dava hakkında yaptığım araştırmalar neticesinde fevkalade kötü iddiaların da olduğunu öğrendim. Bu da tabi ki meslektaşımın sosyal medyadan duyurduğu, ‘Müdüre Hanım’ın bazı siyasiler tarafından taciz edildiği’ yönündeki iddialardır. Hatta şöyle ki, Müdüre Hanım’ın mahkemeye, kendisini taciz ettiği ileri sürülen siyasetçinin cep telefonundan gönderdiği mesajları da delil olarak sunduğu söyleniyor.
Ayrıca Müdüre Hanım’ın, taciz içerikli olduğu iddia edilen mesajları, kendisine gönderen şahsın bağlı bulunduğu siyasi partinin İl Başkanı’na da gösterdiği konuşuluyor.
Daha önce de ülkemizde buna benzer olaylar maalesef çok kez yaşanmış ve basına yansımıştı. Benim burada dikkatinizi çekmek istediğim husus siyasetçinin gönderdiği ileri sürülen ‘Taciz Mesajları’ kesinlikle değildir. Çünkü kişinin niyeti bozuksa, mesleğinin çok önemli olmadığını düşünüyorum.
Benim burada dikkat çekmek istediğim asıl nokta, Müdüre Hanım’ın görevden alınmasında bu siyasetçi ya da siyasetçilerin parmağının olup olmamasıdır.
Çünkü Siyasetçinin taciz mesajı atmasından öte, attığı mesaja karşılık alamayınca ‘Siyasi Nüfuzu’nu kullanarak Müdüre Hanım’ı görevden aldırması skandalın daniskası olur.