“İslam, kültür medeniyetin birer zenginliğidir”

“İslam, kültür medeniyetin birer zenginliğidir”
Yayınlama: 13.04.2016
A+
A-

Çerkezköy İlçe Müftüsü Yusuf Tuna düzenlenecek olan ‘’ Kutlu Doğum Haftası’’etkinlikleri ile ilgili basın toplantısında açıklamalarda bulundu. 12 Nisan Salı günü basın açıklamasında bulunan Tuna, “İslam, kültür medeniyetin birer zenginliğidir” dedi.
KUTLU DOĞUM HAFTASI’NDAN BAHSETTİ
Kutlu Doğum Haftası ile ilgili açıklamalarda bulunan Çerkezköy İlçe Müftüsü Yusuf Tuna; “Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Diyanet Başkanlığımızın hazırladığı program dahilinde İlçe Müftülüğü olarak bizlerde önemli bir programla etkinlik gerçekleştireceğiz. İslam dünyası zor günler yaşıyor. Öyle ki Irak’ta Suriye’de Libya’da Yemen’de Nijerya’da çatışmalar,  Allahüekber nidalarıyla intihar saldırıları, masum kız çocuklarını kaçırmalar, camileri bombalamalar, tarihi mekanları tahrip etmeler, şiddet durmaksızın devam ediyor. Masum insanların kanı dökülmekte, İslam kültür medeniyeti tahrip edilmekte ve tarihte hiç olmadığı kadar İslam kültür ve medeniyeti bizzat birbirlerinin eliyle yok olmaktadır. Milyonlarca insan yerinden, yurdundan olmakta, yaşanan kaos ortamı bütün dünyada İslam ve Müslüman algısı tahrip edilmektedir. Ne yazık ki Müslümanların başı hüzünle öne eğilmekte, İslam dininin temsilcileri korku, dışlanma ve şiddet tehdidi altında hayat mücadelesi vermektedir.” Dedi.
İSLAM KÜLTÜR MEDENİYETİNİN BİRER ZENGİNLİĞİDİR (3)İSLAMOFİBİYİ TIRMANDIRMAK İSTİYORLAR
Sözlerine batı dünyasında bir çığ gibi büyüyen islamofobi hakkındaki düşünceleriyle devam eden Tuna, “Diğer taraftan dünyanın batı yakasında İslamofobiyi tırmandırmak isteyen endüstri, İslam dünyasındaki çatışmaları ve yaşanan kargaşa ortamını gerekçe gösterip Müslümanlar aleyhine acımasızca bir propaganda sürdürmektedir. Bu müşerref dini, korku dini olarak lanse etmekte, Müslümanlar arasındaki fitne ve tefrika ateşini körüklemektedir. Ne yazık ki bugün İslam’ın cahil müntesiplerinin, her türlü iman, akıl ve hikmetten uzak terör şebekelerinin, Sevgili Peygamberimizin (s.a.s.) mübarek ismini sözde bayraklarına nakşederek din-i mübin-i İslam’a verdiği zarar, azılı düşmanların verdiği zararın fersah fersah ötesine geçmiş bulunmaktadır” dedi
İSLAM DÜNYASINDAKİ SAVAŞLARI DEĞERLENDİRDİ
Kutlu Doğum Haftası ile ilgili basın mensupları ile bir araya gelen Tuna konuşmasına, “Tüm bu hadiseleri, yaşanan acıları, tefrika ve adavetin sebeplerini sadece dış mihraklarda, İslam muhaliflerinde, şer güçlerde, emperyalistlerde, Siyonistlerde aramak en kolay yoldur. Zira sorunların bir de iç dokuyu, imanı ve ahlaki dinamikleri, yani Müslümanları ilgilendiren boyutları vardır. Şu iyi bilinmelidir ki; İslam topraklarını kan gölüne çeviren çatışmaların dinin aslında ya da mezheplerin farklılıklarından kaynaklandığı söylenemez. Bu vahşetin köklerini asr-ı saadette, Hz. Peygamberin hadislerinde, Hz. Osman’ın katliyle başlayan fitne döneminin akabinde yaşanan mezhep ihtilaflarında aramak da beyhudedir. Zira bütün bunlar, modern zamanların işgal ve sömürgelerinden sonra istibdatların gölgesinde, yoksulluk, cehalet ve esaret altında yetişen yaralı bilinçlerin; kin, öfke, ihtiras ve intikam yüklü ölümcül kimliklerin ürünüdür. Bilinmelidir ki mezhepler, İslam dininin anlaşılmasındaki farklı fikir ve kanaatleri temsil eden, zamanla oluşmuş beşerî mekteplerdir. Hepsinin amacı Allah’a varan istikameti belirlemektir. Her biri ana yola varan tali yol mesabesindedir. Mezhebi dinle aynileştirmek ya da mezhep mensubiyetini, İslam aidiyetinin üstünde görmek; mezhebe dayalı ayrıştırma, ötekileştirme ve çatışmalar, taassup ve cehaletin bir yansımasıdır. Mezheplerin dinin önüne geçtiği hâllerde en çok zarar gören bizzat dinin kendisi olmuştur” diye devam etti.
İSLAM KÜLTÜR VE MEDENİYETLERİNİN BİR ZENGİNLİĞİDİR
İslam kültür ve medeniyetlerinin bir zenginlik olduğunu belirten Müftü Yusuf Tuna, “Mezhebi farklılıklar, İslam kültür ve medeniyetin birer zenginliğidir. Önemli olan her zaman vahdetin muhafaza edilmesidir. Mezhebi, meşrebi, anlayışı ne olursa olsun diğerinin mezhebini, meşrebini, anlayışını batıl olmakla itham eden ve kardeşini küfür ile suçlayan bir zihniyet asla iflah olmaz. Unutmayalım ki; hiçbir kimse bir başkasını, İslam’ı kendisinin anladığı gibi algılayıp yaşamadığından ötürü tekfir edemez. Müslüman bir başka Müslüman’ı müşrik görerek onunla savaş hâlinde olamaz. Böyle bir çatışma İslam’ın en ulvi kavramlarından olan cihat ile beraber anılamaz. Mezhebine, fikrine ve anlayışına uymayanı tekfir ederek onu öldürmeyi, hiç kimse cihat olarak tarif edemez. Cihat; terörün, vahşetin ve öldürmenin değil; diriltici bir gayretin, hayat veren bir mücadelenin adıdır. Bugün, Müslümanların topyekûn başvuracağı en büyük cihat; cehalete, taassuba, ırkçılığa, fitne ve tefrikaya karşı yapacakları cihattır” dedi.
Haber: Celal KARAKURT

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.