Çerkezköy’de kölelik ve bölgemizde insanlık katliamı

 Çerkezköy ve bölgemizde yaşanan olaylar, insan hayatının ne derece ucuz görüldüğünün ve yaşanan çalışma koşullarıyla her geçen gün modern köleliğin nasıl inşa edildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Yaşanan çevre kirliliği ve doğa katliamının yanı sıra işçi ve köylülerin yaşam şartları gündem konusu olurken devlet yetkililerinin ve sermayedarların sessizliğini koruması dikkat çekti.
SORUNLAR GÜN GEÇTİKÇE KATLANARAK BÜYÜYOR
Çerkezköy’de artan nüfus, gerçekleşmeyen devlet yatırımları ve büyüyen sanayi gibi sorunlar uzun zamandır konuşulurken, Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde 17 yaşındaki bir gencin intihar etmesi sonucunda yaşanan süreç, bölge gündeminin sorunlarını farklı bir boyuta taşıdı. Doğuş Tavukçu isimli 17 yaşındaki gencin tarihi Uzunköprü’den Ergene nehrine atlayarak intihar etmesi sonrasında kimyasal kirlilik sebebiyle gencin cesedinin arama çalışmaları AFAD ekipleri tarafından sualtında gerçekleştirilemedi. Söz konusu olan Ergene nehrinin Yıldız dağlarından başlayarak bölgemizin Çerkezköy Çorlu gibi sanayi ağırlıklı ilçelerinden havza olarak beslendiği biliniyor. Söz konu Ergene nehrinin kirliliği, bölgemizde sanayi kuruluşlarının insan sağlığını ne derecede tehdit ettiği konusunu gözler önüne sererken işçi çalışma koşulları konusunda sendikalar da harekete geçti. Kadrosuz ve taşeron çalışmalar ile modern çağın kölesi olan işçiler, özel sektörün uygulamalarıyla hayatın zorluğunu her geçen gün bir kat daha fazla hissetmeye başlıyor.
BAŞKAN MANDALI: “TRAKYA ARTIK BU KONUYLA İLGİLİ YOK EDİLME NOKTASINA GİTTİĞİNİ ÖZELLİKLE VURGULAMAK İSTİYORUM”
1971 yılından günümüze kalkınmada öncelikli bölge ilan edilen Çerkezköy’de, sağlık sorunlarındaki artış ve kanser hastası sayısındaki yükseliş dikkat çekiyor. Sanayinin getirisi olan çevre kirliliği hakkında ilk açıklama Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı’dan gelmişti. Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odasının düzenlediği programda konuşan Kapaklı Belediye Başkanı Mandalı, TÜİK göç oranlarına değinerek “İşte göç buraya gelirken de sağlıklı gelişmekle beraber coğrafyamızı da korumamız gerekiyor. Eğer benim Vanlı, Trabzonlu veya Konyalı veya doğudan göç eden vatandaşım buğday lazımsa ayçiçeği lazımsa, Trakya artık bu konuyla ilgili yok edilme noktasına gittiğini özellikle vurgulamak istiyorum. Bunların böyle yok olmaya gittikten sonra buraya sanayi getiriyoruz, sanayici geliyor.”dedi.
KÖPRÜLÜ: “SESSİZ BİR KRİZ YAŞANIYOR”
Gündemi yakından ilgilendiren bir önemli açıklama da Tekirdağ CHP Milletvekili Emre Köprülü’den geldi. CHP’li Köprülü, ‘Büyük Kriz Tekirdağ’ın Kapısında’ başlıklı yazılı basın açıklamasında Tekirdağ ilinde ödenmeyen kredi ve kredi kartları borç tutarı krizin boyutlarını gözler önüne serdi. Köprülü açıklamasında “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu 2015 yılı Aralık ayı verilerine göre, Tekirdağ’da ödenemeyen taşıt kredileri 2 milyon 326 bin TL,  konut kredileri 9 milyon 328 bin TL’ye ulaştı. Takipteki diğer tüketici kredileri ise toplamda 130 milyon 426 bin TL olurken, kredi kartlarındaki rakam ise 724 milyon 038 bin TL oldu.”bilgilerini kamuoyu ile paylaştı. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumun hiç de iç açıcı olmadığını vurgulayan Köprülü, “Ülkede adeta sessiz bir ekonomik kriz yaşanıyor. Gazete ve televizyon haberlerine baktığınızda yandaş basın ülkede her şey yolundaymış gibi haber yapıyor. Gerçekler ise çok daha farklı.”diye konuştu. CHP Milletvekili Köprülü ‘Sessiz Bir Kriz Yaşanıyor’ diyerek ülkenin ekonomik boyuttaki yaşam zorluğuna dikkat çekti.
EMEKÇİLER DURUMDAN RAHATSIZ
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren fabrikalardaki hareketlilik, sendikaları da hareketlendirdi. Yıl başı itibariyle tekstil firmalarına yaşanan toplu işçi çıkarmaları, dünyaca ünlü firmalarda hala sürdürülen süreli işçi çalıştırmaları ve de bir çok fabrikadaki taşeron sorunu, Türkiye gibi Çerkezköy’de de çalışma koşullarındaki sorunların başında geliyordu. Çerkezköy’de çalıştıkları firmaların bakım ve tadilat günlerinde zora ki izinli gösterilen işçiler, ‘işten çıkarılırım korkusuyla’ yasal hakkı olan sendikal hakkı da dahil tüm beklentilerinden vazgeçmiş durumda. Son olarak Başbakanlık tarafından TBMM’ye sevk edilen iş kanunu hakkındaki değişiklik, emek camiasındaki tedirginliği bir kat daha arttırdı. Hafta başı itibariyle TBMM’de görüşülen iş kanunu yasa tasarısına tepki gösteren Türk Metal Sendikası Çerkezköy Belediye Meydanında imza kampanyası başlattı.
TÜRK METAL BAŞKANI KOÇAK: “10 MİLYON ÇALIŞANA KİRALIK İŞÇİLİK YOLU AÇILACAK”
Türk Metal Sendikası Çerkezköy Başkanı Murat Koçak konu hakkında “Başbakanlık tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine ‘ne sevk edilen ve kamuoyunda ”kiralık işçilik” olarak tanımlanan ”İş kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ” ile yapılmak istenen düzenlemeler birçok işçi için tehdit niteliğini taşımaktadır. Bu düzenleme kanunlaşırsa: Mevcut 10 Milyon çalışana kiralık işçilik yolu açılacak. İşçiye ayırım yasallaşacak. İşveren işçiyi istediği gibi çalıştıracak. İşçiler taşeronluğu bile arar hale gelecek. Hükümetin, işçilerin çalışma ve aileleriyle birlikte yaşama şartlarını daha da kötüleştirecek bu yanlıştan dönmesi talep ediyoruz.”açıklamalarında bulunarak hükümete Bu iş kırmızı çizgimizdir. Bu iş genel grev sebebimizdir.”ifadeleriyle durumun ciddiyetine dikkat çekti.
17 YIL SONRA ÇERKEZKÖY OLMAYABİLİR
17 yaşındaki bir gencin Ergene nehrinde intihar etmesi ve bedenini bulmak adına çalışma yürütülemeyecek kadar sanayi atıklarıyla dolu bir çevremizin olması ve de üstelik tüm sanayi kuruluşları ve istihdam konusunda rakamsal övünmelere rağmen iş ve emek dünyasında yaşanan sıkıntılar karşısında devlet yetkililerinin ve sermayedarların sessizliği akıllarda soru işareti bırakıyor. Bölgemizde artan kanser hastalığı vakaları ve engelli doğum oranında yaşanan yükselmeyi de göz önüne alacak olursak, günümüzde intihar eden gencin 17 yaşındaki gencin bedeni bir kenara dursun.  17 yıl sonra, Çerkezköy başta olmak üzere bilinçsiz sanayileşme, çevre kirliliği ve işçi yaşam koşullarındaki olanakların getirisiyle birlikte, 17 yıl sonra yaşanacak bir coğrafyamızın kalmayacağı görünüyor.
 
HABER: Ramazan FİŞEK