Adaylık için gittiler, yaka paça dışarı atıldılar!

Merhaba kıymetli okur.

Bugün sizlerle çok önemli bir kulis bilgisi paylaşacağım. Öyle şeyler var ki okudukça, ‘yok artık’ diyeceksiniz. Nereden mi biliyorum? Çünkü aynı tepkiyi ben de verdim.

Bir adam düşünün değerli okur, iş güç sahibi. Çerkezköy’ün ileri gelenlerinden. Biraz daha tüyo vereyim, inşaat sektöründen. Bu arada bulunduğu konuma öyle tepeden inme gelenlerden de değil. Tırnaklarıyla kazıya kazıya, kimi zaman ezilerek, kimi zaman da bazı insanların üstüne basarak gelmiş bulunduğu yere.

Heyecanlanıyorsunuz biliyorum ama hemen söyleyemem bu adamın kim olduğunu. Sırası gelince vereceğim ismini. Gelelim öğrendiğim kulis bilgisine…

Bundan tam 2 gün önce, bu hatırı sayılır abimizin iş yerine, yine Çerkezköy’ün ileri gelenlerinden, muhalefette söz sahibi çok önemli bir ismin önderlik ettiği bir heyet gidiyor ve bu heyet, adama belediye başkan adaylığı teklif ediyor. Yanlış duymadınız kıymetli okur, adaylık teklif ediyorlar adamımıza.

‘Seçimlere daha 30 ay var, bu neyin adaylığı?’ diyebilirsiniz. Beni o kısmı ilgilendirmiyor aslında. Bu hikayede asıl önemli olan kısım da bu değil zaten.

Asıl önemli kısım, bu hatırı sayılır abimizin mekanına giden heyetin başına gelenler. Bizim iş güç sahibi, Çerkezköy’ün ileri gelenlerinden olan adamımız, kendisine belediye başkan adaylığı teklif etmek için gelen heyete ağza alınmayacak küfürler edip odasından dışarı atmış.

Evet, yanlış duymadınız kıymetli okur. Bizim hatırı sayılır abimiz, içerisinde muhalefetin en önemli isminin de bulunduğu heyeti yaka paça dışarı atmış.

Adaylık teklif edilen adam kim? Heyettekiler kimlerdi? Sonra ne oldu? Her şeyden önemlisi sen bunları nereden duydun? Sorularını duyar gibiyim.

Ben bütün bunları, ‘Ayçiçeği tarlalarına beton dökülürken’ ismiyle piyasaya çıkan Hayri Varol’un yeni kitabından okudum. Evet, bu enteresan hikayeyi de o kitaptan aktardım sizlere. Ülkemizde siyaset kültür sanata göre daha çok prim yaptığı için, affınıza sığınarak kitaba bu şekilde dikkat çekmek istedim.

Romana gelecek olursak, gerek burada doğup büyümüş, gerek göç edip gelmiş tüm Çerkezköylülerin kendisinden muhakkak bir parça bulacağı muazzam bir hikaye. Halil ile Havva’nın hikayesi… Ben bir solukta okudum ve hakkında sayfalarca yazı yazabilirim kıymetli okur. Yolu bir şekilde Çerkezköy’le kesişen herkesin de okumasını şiddetle tavsiye ediyorum.

Kalın sağlıcakla…

Not: Kitabı online satış yapan kitapçılardan temin edebilirsiniz.