“Yöneticilik 2 günlük eğitimle olmaz”

“Yöneticilik 2 günlük eğitimle olmaz”
Yayınlama: 19.06.2013
A+
A-

Türkiye genelinden mükemmellik kültürünü yaygınlaştırmayı amaçlayan KALDER ve ÇOSB Müdürlüğü tarafından, bölgedeki firmaların yöneticilerine yönelik olarak ‘Türk Kültürü’nde Yönetmek’ konulu bir seminer düzenlendi.
kalderÇerkezköy Havadis- Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi (ÇOSB) ve Türkiye Kalite Derneği (Kalder) tarafından, bölgedeki firmaların yöneticilerine yönelik olarak ‘Türk Kültürü’nde Yönetmek’ adlı bir seminer düzenlendi. ÇOSB Konferans Salonu’nda düzenlenen seminere konuşmacı olarak Prof. Dr. Psikolog Acar Baltaş katıldı.
KALDER İLE PROTOKOL İMZALAYACAKLAR
Seminerden önce bir konuşma yapan ÇOSB Bölge Müdürü Mehmet Özdoğan, bu programın yanında, bölge olarak her konuda paylaşım gerçekleştirmek amacıyla Kalder ile bir protokol imzalayacaklarını ve bünyelerinde bir Kalder ofisi açacaklarını dile getirirken, ortak eğitimlerin de düzenleneceğini kaydetti. Özdoğan ayrıca, bölge içinde eğitim, çevre gibi komisyonlar da oluşturduklarını belirtirken, bundaki amaçlarının da bölgeyi daha ileri taşımak olduğunu dile getirdi.
“MÜKEMMELLİK KÜLTÜRÜNÜ YAYGINLAŞTIRMAK İSTİYORUZ”
Özdoğan’ın ardından söz alan Kalder Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yılmaz Bayraktar, amaçlarının mükemmellik kültürünü Türkiye’de yaygınlaştırmak olduğunu vurgularken, bunun için temsilcilikler oluşurturmayı hedeflediklerini, bu kapsamda da bölgede önemli bir nokta olan ÇOSB’yi merkez alarak etkinliklerini sürdürmek istediklerini kaydetti. Konuşmaların ardından, seminere geçildi.
İŞ DÜNYASINDA ‘YÜREKTEN ADANMA’
Sunumun başında, spor psikolojisinde Zirve Performansı olarak adlandırılan olguyu video örnekleriyle katılımcılara izlettiren Acar Baltaş, bu ifadenin iş karşılığının ‘Yürekten Adanma’ olduğunu belirtirken, ardından bu kavramla ilgili fikirleri sordu. Yürekten adanmanın, fazladan çaba göstermeye istekli olmak anlamına geldiğini söyleyen Baltaş, ardından insanların hangi durumlarda fazladan çaba göstermeye istekli olduğu konusu üzerinde durdu ve “Eğer kişi kurumun misyonuna inanıyorsa, değerlerini benimsiyorsa, hedeflerinden heyecan duyuyor, kurumda çalışmaktan gurur duyuyorsa bu fazladan çaba göstermeye istekli olduğunu gösterir” diye konuştu. Konuşmasında, İnsan Kaynakları biriminin yaptığı çalışan memnuniyeti araştırmasına da değinen Baltaş, bu çalışmanın sadece dört sonuç verdiğini ifade ederken, bu araştırmanın, ‘Verdiğim karşılığında aldığım’ı ölçtüğünü söyledi. “LİDERLİKTE TEMEL DEĞİŞİMLER OLDU”
Sunumunun devamında, katılımcıların tümünün insan yönettiğini vurgulayan Baltaş, “Liderlik etkilemektir” derken, son yıllarda liderlik konusunda temel değişimler olduğunun da altını çizdi.
İKİ NOKTAYA DİKKAT ÇEKTİ
Baltaş, çeşitli örneklerle devam ettiği konuşmasında, hiçbir yanlışın kendi kendine düzelemeyeceğine ve mutlaka bir yönetici müdahalesi gerektiğine de dikkat çekerken, insanları zorlamadan yüksek performans elde edilemeyeceğini de vurgu yaparak, bu iki noktanın çok önemli olduğunu dile getirdi. “YÖNETİCİLİK DIŞARIDAN İÇERİYE ÇAKILARAK OLMAZ”
Ardından, liderlikte değişen eğilimlerle ilgili bilgi veren Baltaş, dünyada kötü yöneticiliğin yaygın olduğunu da belirterek “Bunlardan biri şeffaf bir dünyada kişinin kendisi gibi olmasıdır. Çalışanı azarlayan yönetici, itibarını yerin dibine sokar. Etkiyi güçle değil anlam duygusuyla sağlamak gerekir. Bugün insanları güçle yönetemeyiz. Bugün siyaset, spor ve iş hayatında yaygın olan kötü yöneticiliktir. Yöneticilik dışarıdan içeriye çakılarak olacak bir şey değildir. İnsanın içinden başlayan bir süreçtir. Yani 2 günlük eğitimlerle olmaz. ” ifadelerine yer verdi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.