Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür

Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür
Yayınlama: 17.07.2017
A+
A-

15 Temmuz 2016 günü yaşanan darbe girişiminin sene-i devriyesinde herkes bir şeyler yazdı, çizdi, açıklamalar yaptı. Benim dikkatimi çeken en önemli nokta ise iktidar kanadı medyasının 15 Temmuz’u Gezi direnişiyle bir tutmasıydı. İster ulusal olsun ister yerel, neredeyse havuz medyasının tamamı 15 Temmuz’u Gezi direnişiyle bağdaştırmaya çalışıyor. Havuz’un bu tutumu Çerkezköy’e kadar inince, ben de bir yazı yazma gereği duydum.
Öncelikle 15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi, özellikle altını çizmek istiyorum, bir zamanların kudretli hoca efendisi yani bugünün fetösü Fethullah Gülen ve malum şahsın devletin her kademesine pervasızca yerleştirilen ekibi tarafından yapıldı!
Peki, bugünün fetösü, bir zamanların hoca efendisi Fethullah Gülen kimdir?
Ben söyleyeyim mi kim olduğunu?
Fetö, bugün 15 Temmuz’u lanetleyen, yetmiyormuş gibi Gezi direnişiyle özdeşleştirmeye çalışan havuz medyası tarafından hakkında methiyeler dizilen hoca efendiydi.
Fetö, düzenlediği Türkçe Olimpiyatları nedeniyle havuz medyası tarafından yere göre sığdırılamayan son bin yılın en önemli Türk Alimlerindendi.
Fetö, ‘yav bu fetö devletin içine sızmaya çalışıyor’ dendiğinde, havuz medyası tarafından savunulan, ‘Ağzını topla, sen muhterem hoca efendi için nasıl ‘fetö’ diye konuşursun’ denilen adamdı.
Daha fazla örnek vermeme gerek yon sanırım, zira 15 Temmuz’u Gezi’ye bağlayan zat, zamanında Gülen cemaatine yaptığı övgüleri hatırlıyordur herhalde.
‘Kandırılmış’ olamaz mı bu zat? Tabi ki de kandırılmış olabilir. En azından malum konu için geçerli bir savunma artık ‘kandırılmak!’
Ancak insanları, gözlerinin içine baka baka kandırmak da çok ayıp. Eğer bir gazetede köşe yazıyorsan, kandırma insanları. 21. Yüzyılda yaşıyoruz ve arşiv denen şey, inan ki çok acayip. Mesela sen Gezi Parkı’nı 15 Temmuz darbe girişimiyle yani fetöyle özdeşleştirmeye çalışıyorsun ancak o dönemde Türkiye’nin en çok sattığı iddia edilen Zaman Gazetesi, Gezi Direnişini yerden yere vuruyordu. Gazetenin kimin olduğu malum.
Merak eden yazsın google’a. Gezi dönemindeki gazetelerin manşetleri arşivde duruyor.
Hani çok ünlü bir atasözümüz var ya; ‘Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür’ yani, kısaca açıklayacak olursak insanoğlu unutur. Bu nedenle sık sık arşivlere bakmak, hafızaları taze tutmakta fayda var.
Bu nedenle ben sık sık açıp arşivleri inceliyorum. Özellikle de bölgemizi ilgilendiren, yerel gazetelerin arşivlerini. Ancak bir şey dikkatimi çekiyor. Bazı gazeteler arşivlerinden haberlerini siliyorlar. Ama dedim ya, arşiv çok acayip diye… Sen silsen de o haber bir yerlerde kalıyor mesela!
Lafı daha fazla uzatmadan Gezi’yi 15 Temmuz’a bağlamaya çalışan zat-ı muhtereme iki kelam etmek istiyorum. Gezi Direnişi sırasında insanlar çeşitli nedenlerle sokağa çıktılar, haklarını aradılar ve bu uğurda canlarını yitirenler oldu. Bu insanlar KPSS sorularını çalarak Devlet kademelerine sızan ve daha sonra devletin imkanlarıyla halkın üzerine ateş açan insanlar da değillerdi.
Eğer sahiden 15 Temmuz konusunda samimiysen ve bir daha bu tarz kalkışmaların yaşanmamasını istiyorsan, o kalemini başka tarikat ve cemaatlerin palazlanmaması için kullanabilirsin.
Korkma, Gezi’de sokağa çıkan insandan bu millete zarar gelmedi, gelmez de!
‘Yok ben öyle yapamıyorum’ diyorsan da kandırma insanları. Millet biliyor kimin ne olduğunu.