Bana biraz kraldan kralcı ‘GEL’di

Merhaba kıymetli okur.

Kasım ayında yapılan seçimlerde Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı seçilen Ahmet Çetin, 2022 yılının son iş gününde basınla ÇTSO Yönetiminin tanışması için bir program düzenledi. Son yıllarda ÇTSO ve bölgedeki basın kuruluşlarının arasının oldukça açık olduğu gerçeği ortadayken, bahse konu toplantının önemli olduğunu düşünüyorum.

Toplantıda konuşulan konulardan iki tanesi dikkate değerdi değerli okur. İlki çiçeği burnunda Oda Başkanı Ahmet Çetin’in gazetecilere ‘hangi konuları haber yapmaları gerektiğini’ öğretme çabasıydı ki bu çabası şahsım ve diğer gazetecilerden tepki alınca çok fazla diretmedi. Belki de Sayın Çetin iyi niyetli olabilir ancak günümüz Türkiye’sinin en büyük sorunlarından biri de bu kıymetli okur. Makam sahibi olan herkes, kendi kurumu özelinde gazetecileri dizayn etmeye çalışıyor. ‘Aman bizim kurumla ilgili kötü haber yapmayın’ düşüncesiyle hareket eden makam sahipleri basına da ‘bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ düşüncesiyle yaklaşıyor.

Şunun altını özellikle çizmek istiyorum, bölgedeki basın kuruluşları olarak ‘Şu ÇTSO ya da ÇOSB’de kötü bir olay patlak verse de biz de yazsak’ kafasıyla gezmiyoruz. Olanı yazıyoruz genelde. Olanın iyi ya da kötü olması da maalesef bizim değil, kurumun sorunu. Bu basit hatırlatmadan sonra gelelim ikinci önemli meseleye. Yazının başlığından da anlaşılacağı üzere ÇTSO Genel Sekreteri Hakan Gel ile ilgiliydi ikinci mesele.

Sayın Genel Sekreter, ÇTSO Meclis toplantılarının basına kapatılmasının mimarıdır. Sayın Genel Sekreterin bu büyük icraatının sona erdirilmesi, malum ÇTSO Seçimleri öncesinde bütün adayların seçim vaadi oldu. Her aday göreve geldiği taktirde Oda Meclis toplantılarını basına açık hale getireceğinin sözünü verdi. Seçimi kazanan Ahmet Çetin de bu sözü verenlerden birisiydi ve bu toplantıda da sözünü yerine getireceğini yineledi. Ancak Sayın Genel Sekreter, yazının başlığında da belirttiğim üzere kraldan daha kralcı bir tavır takınarak Meclis toplantılarının basına kapalı kalması gerektiğini savundu. Hatta bir ara o kadar savundu ki ‘Kral’ bile, yani Ahmet Çetin söz almak zorunda kaldı.

Sayın Çetin ‘Eski köye yeni adet getirme atasözünü bizim toplumumuza yakıştıramıyorum’ diyerek Genel Sekretere değişim olacağının sinyalini verdi. Ya da ben öyle anladım.

Sayın Genel Sekretere toplantıda da söyledim ama buradan da bir kez daha altını çizerek anlatmak istiyorum, belki de eski Genel Sekreterin Meclis toplantısında yaşadığı duruma düşmekten korkuyordur kendisi ama bu bizim problemimiz değil. Böyle bir korkusu varsa da zaten görevini bırakması herkes için hayırlı olur.

Son olarak şuna da değinmek istiyorum kıymetli okur. Sayın Genel Sekreter sürekli bünyelerinde zaten basın mensubu çalıştırdıklarını ve bu elemanın toplantıda yaşananları basınla paylaştığını anlatıp durdu. Ben de kendisine şunu sordum; ‘Bugün toplantıda ikimiz arasında yaşanan tartışmayı da yazacak mı sizin personel?’ Merakla bekliyorum sizden gelecek basın bültenini Sayın Genel Sekreter.

Kalın sağlıcakla…