Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Yayınlama: 15.03.2018
A+
A-

Çerkezköy, Çorlu ve Kapaklı’da ikisi faaliyette, biri yapım aşamasında toplam 3 özel hastanenin ortakları arasında yer alan CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, sağlık sistemini eleştirerek ‘hastaların müşteri, hastanelerin ise ticarethaneye dönüştüğünü’ savundu.

Çerkezköy Havadis- CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle yayınladığı basın açıklamasında sağlık sistemini eleştirdi. Sanki kendisinin de bir Özel Hastanesi yokmuş gibi konuşan Yüceer; ‘Toplumsal ihtiyaçlar değil de “kar” göz önüne alınarak uygulanan bu sistemde “paran kadar sağlık” dönemi başlamış, hastalar müşteri, hastaneler de ticarethaneye dönüştürülmüştür’ ifadelerini kullandı.
SAĞLIKTA SÖMÜRÜ DÜZENİ
Yıllardır Türkiye’nin en büyük sorunları arasında hiç kuşkusuz sağlık sistemi başı çekiyor. Özellikle son yıllarda iktidarın sağlık politikaları özel hastanelerin önünü açmakta, vatandaşı ticarethane mantığıyla kurulan bu özel hastanelere mahkum bırakmakta. Yapılan devlet hastanelerinin durumu zaten ortadayken özel hastanelere mecbur bırakılan vatandaş, Yüceer’in de dediği gibi ‘parası kadar sağlık’ hizmetlerinden faydalanabilmektedir.
YÜCEER YA DA DİĞER VEKİLLER NE KADAR SAMİMİ?
İktidarın özellikle sağlık alanında yürüttüğü politikalar en çok Yüceer gibi Özel Hastane sahiplerinin işine geliyorken, yakında üçüncü özel hastanesini açacak olan Yüceer’in 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle sırf muhalefet yapmak için sağlık sisteminin eleştirilmesi ne kadar samimi olduğu düşündürücü.
İşte CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer’in 14 Mart Tıp Bayramı Mesajı:
Sağlıkta Dönüşüm Politikaları ile sağlık çalışanlarının emeğinin değersizleştirildiği, meslek örgütlerinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı, yurttaşların sağlık hakkının kısıtlandığı, 14 farklı kalemden alınan katkı-katılım paylarıyla hastaların ağır yük altında ezildiği bir süreçte 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyoruz.
15 yıldır AKP iktidarı tarafından uygulanan sağlık politikalarıyla sağlık Anayasal bir hak olmaktan çıkmıştır.
Toplumsal ihtiyaçlar değil de “kar” göz önüne alınarak uygulanan bu sistemde “paran kadar sağlık” dönemi başlamış, hastalar müşteri, hastaneler de ticarethaneye dönüştürülmüştür.
Bu süreçte koruyucu sağlık hizmetinden vazgeçilmiş, Tam Gün Yasası, performans uygulaması ve sürekli değişen sağlık politikalarıyla sağlık hizmeti nitelik kaybı yaşamıştır.
Personel eksikliğinden kaynaklanan iş yükü, yoğun iş temposunun ardından bitmek bilmeyen nöbetler, fazla mesailer sağlık çalışanlarını her geçen gün biraz daha yıpratmaktadır.
Gece gündüz demeden mesai yapan yüz binlerce sağlık çalışanı tutulmayan sözlerle sürekli oyalanmakta, maalesef şiddete en çok maruz kalan kesim konumuna gelmektedir.
OHAL sopasını kullanan, kendi düşünce iklimiyle örtüşmeyen muhalif her kesim üzerinde baskı kuran iktidar hedef tahtasına meslek örgütlerini koymuştur.
AKP, meslek örgütlerinin isimlerinde yer alan “Türk” ve “Türkiye” ibarelerini kaldırarak, bu örgütleri itibarsızlaştırmak istemekte, meslek uygulama alanlarında toplum adına bilgi üretme işlevini yok etmeye çalışmaktadır.
İktidarın bu akıl dışı girişimi şüphesiz en çok zararı halk sağlığına verecektir.
14 Mart çalışanıyla, hastasıyla bir bütün olan sağlık sistemindeki sorunların çözülmesiyle bayram olarak kutlanacaktır.
Başta şiddet kurbanı merhum doktorlar Ersin Arslan, Göksel Kalaycı, Ali Menekşe olmak üzere canı pahasına dünyanın en zor, ancak en onurlu görevlerinden birini yapan meslektaşlarımın ve tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutluyorum.