Gözler yine o yurtta!
Geçtiğimiz hafta Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar Cemaati’ne ait özel yurtta çıkan yangında 11 çocuk ve bir yetişkin hayatını kaybetmişti. Yaşanan facianın yankısı sürerken Kütahya’da da yine aynı cemaate ait olduğu belirtilen Özel İkizhöyük Orta Öğretim Erkek Öğrenci Yurdu’nda geçen yıl, yurtta kalan ağabeyini ziyarete giden 12 yaşındaki N.E. adlı çocuğun, yurdun mutfağında kaçak şekilde çalıştırılırken kolunu kıyma makinesine kaptırdığı ortaya çıktı. Süleymancılar Cemaati’ne ait yurtlarda yaşanan skandalların ardından gözler Çerkezköy’de faaliyet gösteren Özel Çelebi Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdu’na çevrildi.
GEÇTİĞİMİZ YIL GÜNDEME GETİRMİŞTİK
Çerkezköy’de faaliyet gösteren ve Süleymancılar Cemaati’ne ait olduğu bilinen Özel Çelebi Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdu’nda ruhsatsız ve steril olmayan ortamda yapılan hayvan kesimini ve kesilen hayvanların yurtta kalan çocuklara taşıtılmasını geçtiğimiz yıl yaptığımız haberle gündeme getirmiştik. Haberimizin ardından Yurt Yönetimi tarafından hayvan kesim alanında düzenlemeler yapılsa da dönemin Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Erdoğan tarafından bahse konu yurt hakkında herhangi bir işlem yapılmamıştı.
ÖĞRENCİLER ÇALIŞTIRILIYOR!
Hürriyet Gazetesi’nden İsmail Saymaz’ın Pazartesi günü yapmış olduğu ‘Yargıdaki yurt faciası: 12 yaşındaki çocuğun kolu kesildi’ haberi, akıllara Özel Çelebi Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdu’nda yaşanan görüntüleri getirdi. Zira bahse konu yurda bağış amaçlı verilen büyük ve küçükbaş hayvanların kesimi yurt bahçesinde yapılıyor, kesim işinde de yurtta kalan öğrenciler çalıştırılıyor.
İŞTE İSMAİL SAYMAZ’IN HABERİ
Kütahya’da, Süleymancılar adı verilen dini cemaate ait olduğu belirtilen Özel İkizhöyük Orta Öğretim Erkek Öğrenci Yurdu’nda geçen yıl, yurtta kalan ağabeyini ziyarete giden 12 yaşındaki N.E. adlı çocuk, yurdun mutfağında kaçak şekilde çalıştırılırken kolunu kıyma makinesine kaptırdı. Çocuğun sağ kolu dirsekten kesildi. Yurt müdürü ve aşçı hakkında açılan davada, yurtta kalan 15 yaşındaki ağabeyin de “Seni aşçı yapacağız” denilerek mutfakta çalıştırıldığı ortaya çıktı.
İŞLERİ YAPIN SONRA ÇIKIN
Yargıdaki yurt faciası: 12 yaşındaki çocuğun kolu kesildi
Kütahya’da geçen yıl 22 Ağustos’ta meydana gelen olayda 12 yaşındaki N.E. yurtta kalan ağabeyi 15 yaşındaki S.’yi ziyarete gitti. Yurt Müdürü Mehmet Kalkan’a gidip “İzin verirseniz ağabeyimle çarşıda gezmek istiyorum” dedi. Kalkan “Yurtta yapılacak işler var. O işleri yapın, sonra yanıma gelin” dedi. İki kardeş mutfağa gönderildi. Aşçı Bünyamin Dağ, S.’den bulaşıkları yıkamasını, kardeşi N.’den de etleri kıyma makinesine koymasını istedi. N. etleri koyarken, kolunu kıyma makinesine kaptırdı. N.’nin sağ kolu dirsekten itibaren koptu.
TEDAVİ ETTİRMEM TEHDİDİ
N. ifadesinde, kolu makinede olduğu sırada aşçı Dağ’ın, “Kıyma makinesini merak edip kimsenin görmediği bir anda elimi içinde soktum, şeklinde ifade ver. Yoksa ambulansı çağırmam” diye tehditte bulunduğunu söyledi. Ağabeyi S.E. de “Ben de korktum ve istedikleri şekilde ifade verdim. Müdür ve aşçı ‘İstediğimiz gibi ifade verirsen kardeşinin tedavisiyle ilgileniriz. Aksi halde yardımda bulunmayız. Bize bir şey olmaz’ dediler” diye konuştu. Yurtta üç aydır kaldığını kaydeden S.E. sürekli aşçı Dağ’ın yanında çalıştırıldığını belirtip, “Aylık 250 TL maaş veriyorlardı. Kardeşim ziyarete geldiği zamanlarda onu da çalıştırırlardı” dedi.
AŞÇININ YANINDA ÇALIŞTI
Kütahya 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde Mehmet Kalkan ve Bünyamin Dağ hakkında ‘taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma’ suçundan dava açıldı. İlk duruşma, 1 Nisan 2016’da görüldü. Dağ, ifadesinde, tembihlediği halde N.’nin elini makineye soktuğunu iddia etti. Ancak ağabeyi S.’nin üç aydır yanında çalıştığını kabul ederek, “Daha sonra kadroya geçecekti” dedi. Kalkan ise yurtta öğrenci çalıştırmadıklarını savundu. Dava dosyasına, Kalkan ve Dağ’ın iki kardeşi yalan beyanda bulunmaya zorlayan telkinlerinin konuşma dökümlerinin de girdiği belirtildi.
YURT YÖNETİMİNE TAZMİNAT DAVASI
Ailenin avukatı Suat Özcan, yurt yöneticileri hakkında tazminat davası da açtı. Özcan, dava dilekçesinde, çocukların ailesinin yoksul olduğunu belirterek, “N.’nin bakım ve tedavisi zorluk içinde geçmiştir. 12 yaşında bir çocuğun kolunun kopmasına neden olmalarına rağmen bir kere olsun arayıp sormamışlardır” dedi.
GEÇEN YIL YAPTIĞIMIZ HABER
Öğrenci yurdunda skandal görüntüler
Yönetmelik gereği mezbahane dışında hayvan kesimi yapılması yasakken, Çerkezköy’de faaliyet gösteren bir öğrenci yurdunun bahçesinde, neredeyse her gün hayvan kesimi yapılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı öğrenci yurdunu adeta mezbaha gibi kullanan yurt yönetimi, bu da yetmezmiş gibi kesilen hayvanları öğrencilere taşıtıyor. Çerkezköy’ün göbeğinde yaşanan ve sağlık açısından oldukça ciddi şüpheler barındıran bu manzaraya yetkililerin neden göz yumduğu ise merak konusu?
YURT MU? MEZBAHANE Mİ?
Çerkezköy’ün göbeğinde yaşanan bu manzara akıllara bahse konu öğrenci yurdunun bir eğitim kurumu mu yoksa mezbaha mı olduğu sorusunu getirdi.
“İSTEMİYORSANIZ, İZLEMEZSİNİZ”
Çerkezköy’ün göbeğinde yaşanan skandal görüntülerin birinci dereceden muhattabı olan yurt müdürüne yönelttiğimiz sorulara aldığımız cevaplar da en az yaşanan olay kadar skandal niteliğinde. Yurt bahçesinde hayvan kesmenin bir sakıncası olmadığını kaydeden müdür, yapılan işlemi televizyon yayınına benzeterek; “Bunu bir televizyon yayını gibi düşünebilirsiniz. İstemiyorsanız izlemezsiniz. Eğer çocuklar da istemezlerse bakmazlar” ifadelerini kullandı.
PEDAGOGLAR NE DİYOR?
Çerkezköy’ün göbeğinde yaşanan ve bahse konu yurt müdürünün televizyon yayınına benzettiği hayvan kesim işlemini, konusunda uzman pedagoglara sorduk. 3 farklı pedagogun konu ile ilgili yaptığı açıklamanın özeti ise şu şekilde; “Çocuklarda 12 yaşına kadar soyut düşünme kavramı oluşmuyor. 12 yaş sonrasında oluşan soyut düşünme kavramına göre tanıklık ettiği kurban kesimlerinde manevi olgusu kurban bayramı gibi doğru şekilde anlatılması gerekiyor. Kısacası soyut kavramlar konusunda düşünme yetisi oluşacak ruh sağlıklarının önüne geçebiliyor. Uzmanların değindiği bir diğer konu ise hayvan kesimlerine sürekli tanıklık etmek soyut kavramlarda yıpranmayı beraberinde getirerek algıda alışma ile şiddet, kan ve kesici alet kullanımına yatkınlık kazandırıyor. Bir canlının ölümü yaş sınırı göz etmeksizin her yaştaki insanın ruh sağlığında derin izler bırakabiliyor.”
“BİZİ EĞİTİM BOYUTU İLGİLENDİRİYOR”
Yaşanan manzara ile ilgili görüşüne başvurduğumuz Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Erdoğan, konuyla ilgili olarak “Bizi eğitim boyutu ilgilendiriyor. Hayvan kesimi böylesi bir eğitim yerinde hiç olmaması gerekir. Çünkü hayvan kesimi bambaşka bir boyuttur. Burası özel bir yurt, dernek tarafından yönetiliyor, müdürleri onların bünyesinde. Kesim yapılan yer yurt olarak gösterilen alana dahil mi? bunu bilemiyorum. Şimdiye kadar bize hiç şikayet gelmedi. Eğer şikayet olursa, biz de haklarında işlem yapmak zorunda kalırız.”dedi.
SAĞLIKÇILAR ‘YASAK’ DİYOR
Yaşanan manzaranın en önemli boyutu, yani sağlıksal boyutunu ise Çerkezköy Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İlçe Müdürlüğü’ne sorduk. Müdürlüklerden yapılan açıklamaya göre bir yerin hayvan kesimine uygun olması için yönetmelik ve kanunlar çerçevesinde incelenerek onay alınması gerekiyor. ‘Onaylı işletme’ ruhsatı Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüklerince veriliyor. Yönetmelik ve kanunu incelediğimizde ise bir yurdun bahçesinde hayvan kesimi yapılamayacağı çok rahat anlaşılıyor. Sadece insan zaruri ihtiyacı doğrultusunda kendi mülk ve arazisinde hayvan kesimi yapabiliyor. Ancak bahse konu yurdun bahçesi bir şahısa değil, bir derneğe eğitim amaçlı kullanmak adına kayıtlı olduğu için, hayvan kesiminin yapılması yine yasal görünmüyor. Bahse konu yurdun bahçesi Kurban bayramları öncesinde oluşturulan koordinasyon merkezinin hayvan kesimi için belirlediği yerler arasında yer alsa da bu izin yalnızca Kurban Bayramı süresince kullanılabiliyor. Fakat özel öğrenci yurduna ait tanıtım kitapçığında kesim yerlerinin dini ve hijyenik şartlara uygun olduğu belirtilerek, yılın her günü kurban kestirilebileceğinden bahsediliyor.
Haber: A.Kadir Kıldıze